Aslıhan Bozatemur Neyin Peşinde?

Hızlı yükseldi, SPÖ’nün gözdesi oldu. 2020 Viyana Eyalet Seçimlerinde kent genelinde dördüncü olmayı başaran Bozatemur, başarılarıyla olduğu kadar imza attığı skandallarla da gündemde. Kamuoyu Bozatemur’u sadece 2019’daki olaylı Mansur Yavaş görüşmesinden tanımıyor. Bozatemur, bazı yayın organlarına reklamlarda öncelik tanındığı iddiası var. Köprü/Brücke olarak Aslıhan Bozatemur’un siciline mercek tuttuk.

Viyana kamuoyu uzun bir süredir SPÖ’lü yerel siyasetçi Aslıhan Bozatemur’u konuşuyor. 2020 yılında Viyana Belediye Meclisi’ne seçilen Bozatemur’un siyasî kariyeri, Favoriten’e dayanıyor. Burada Sosyal Demokratlara katılan Bozatemur, ilerleyen yıllarda Belediye Başkanı ve Eyalet Başbakanı Michael Ludwig’in ofisinde çalıştı. Ludwig’e yakınlık oluşturan Bozatemur, deneyimleri ve siyasi diliyle seçim kampanyalarını da Türk toplumuna yönelik yürüttü. Viyana siyasetinde tanınmamasına rağmen 2020 seçimlerinde Bozatemur, genel listede dördüncü olmayı başardı.

YÜKSEK OYLARIN SEBEBİ UID VE MİLLİ GÖRÜŞ MÜ?

Kendi görevini iki toplum arasındaki köprü olarak tanımlayan Bozatemur, bu sebeple “Michael Ludwig’in Türkçe sesi” olarak da anılıyor. Daha önce Favoriten’deki siyasî çalışmaları kapsamında görev aldığı kuruluşlar ve Türk toplumunda edindiği çevrenin Bozatemur’a oy olarak döndüğü iddia ediliyor. Bu kapsamda özellikle Ak Parti’ye yakınlığıyla bilinen Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) ile Milli Görüş’ün Bozatemur’a dolaylı destek vererek seçilmesini sağladıkları Avusturya basınında tartışılan konular arasında. Konuyu daha önce gündeme getiren haftalık haber dergisi Profil de yayınladığı bir haber de UID Avusturya Başkanı Mahmut Koç’un Bozatemur için kampanya yürüttüğünü yazmış, dernek üyelerinin SPÖ seçim bildirilerini Türk kökenli seçmenlere ilettiklerini iddia etmişti. Kaynak olarak Koç’un Bozatemur lehine gönderdiği mesajlarla destek çağrılarını içeren ses kaydı gösterilmişti.

MANSUR YAVAŞ’A OLAYLI ZİYARET

Bozatemur, başarılarıyla olduğu kadar skandallarıyla da gündemde. Viyana kamuoyunda Bozatemur’un adı, Floridsdorf Belediyesi’ndeki encümenliği sırasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a yaptığı bir ziyaretle de öne çıkmıştı. 2019 yılındaki ziyaretin ardından Türk basını, Bozatemur’u “Viyana Belediye Başkan Yardımcısı” olarak tanıtmış, bazı haberlerde de -Ludwig’in yanındaki danışmanlık görevinden dolayı- “müsteşar” olarak tanımlanmıştı. Görüşmenin ardından Türk basınında çıkan haberlerde Bozatemur hakkındaki sıfat karışıklarının yanı sıra Bozatemur’un görüşme sırasında kullandığı “Eyalet Başbakanı olduğumuzda” ifadesi de tepki çekmişti. Görüşmenin sonunda vedalaşırken de, görevi olmadığı halde Yavaş’a yönelik kullandığı “O projeyi unutmayın” uyarısı ise bazı Sosyal Demokrat çevrelerde ayrıca eleştirilere yol açmıştı. Yapılan yorumlarda Bozatemur sahtecilikle suçlanırken, ziyaretin aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi’ne (FPÖ) yarayacağı öne sürülmüştü.

MEDYALAR ARASINDA AYRIMCILIK İDDİASI

Bozatemur hakkındaki eleştiriler, kullanılan yanlış ifadeler ve aldığı destekle de sınırlı değil. Ludwig’e yabancı, özellikle de Türk basın kuruluşları ile iletişimde destek olduğu de bildirilen Bozatemur, gazete patronları ile bir aile dostluğu ilişkisinden bahsediyor.Bu sayede haksız rekabete yol açtığı söylenen Bozatemur’un seçtiği gazeteleri ilgili Viyana reklam ajansına tavsiye ederek, senelik 30 bin ile 70 bin avro arasında gelir sağlattırıp haksız rekabete yol açtığı iddia ediliyor. Bozatemur’un bu kapsamda bazı yayın organlarını yok sayması ise ayrıca dikkat çekiyor. Ludwig’in Türk basını ile iletişiminin yanı sıra Türkiye’deki görüşmelerine de davet eden Bozatemur’un masrafları nasıl sağladığı ve yayın organlarını hangi kriterlere göre seçtiği soru işareti. Ancak konu, 2016 yılında Viyana Eyalet Parlamentosu’nda da gündeme getirildi. FPÖ’nün sunduğu bir soru önergesinde “Dinci bir Türk gazetesinin nasıl olup da bu kadar destek gördüğü ve reklam alabildiği” sorusu sorulurken, önergenin ardından Viyana Belediyesi’nin bir sene boyunca Türkçe yayın yapan gazetelere reklam vermemesi dikkat çekti. Tüm olayların ardından Bozatemur’a hiçbir yaptırım uygulanmazken bugünlerde Graz Joanneum Yüksek Okulu’nun bir araştırması gündemde. Yüksek okulun yayınladığı “medya şeffaflığı araştırmasına” göre Yeni Vatan Gazetesi, 2012 yılından bu yana 475.958,41 avro gelir elde etti. Sahibi Birol Kılıç, özellikle başörtüsü konusunda Avusturya Halk Partisi’ne (ÖVP) yakın bir çizgiyle tanınırken SPÖ’ye yakınlığıyla bilinen Avusturya Günlüğü’nün 44.201 avro alması ise dikkat çekiyor. Özellikle 2020 seçimlerinden önce Viyana Belediyesi’nden reklamlar alan Avusturya Günlüğü, rapora göre bu süreçte 29.245,65 avro gelir elde ederken bir diğer yayın organı Haberjournal’in aldığı miktar, 21.000,50 avro olarak kayıtlara geçti.

ASLIHAN BOZATEMUR’A ÇAĞRIMIZ VAR

Kamuoyuna yansıyan bilgiler ışığında Aslıhan Bozatemur’un Michael Ludwig’e olan yakınlığının kendisine siyasî olanaklar sağladığı şüphesiz. Öte yandan Bozatemur’un daha Mansur Yavaş ziyaretindeki ifadeleri, Bozatemur’un neyi hedeflediği sorularını akıllara getiriyor. Aslıhan Bozatemur’un hem parti hem belediye içindeki görevleri, resmî açıklamalara yansıdığı kadarıyla parlamento üyeliğinden ibaret. Ancak siyasi kazançlar, son yıllarda FPÖ Eski Genel Başkanı Heinz-Christian Strache etrafında dönen skandalları hatırlatıyor. İbiza Skandalı ile hakkındaki rüşvet iddiaları ortaya çıkan Strache’nin Avusturya’nın en büyük yayın organlarından Krone gazetesinin satılmasına yönelik fikirleri, Strache’yi tartışmaların sonunda istifaya sürüklemişti. Ancak Köprü/Brücke Dergisi olarak Bozatemur’un Türk toplumu ile yakın ilişkilerinin bilinci doğrultusunda hakkındaki soru işaretlerine açıklık getirmesi için olanak sağlamak istiyor ve kendisine aşağıdaki soruları soruyoruz:

OKURLARIMIZ VE TÜRK KÖKENLİ  VATANDAŞLARIMIZIN MERAK ETTİKLERİ?

1. Belediyedeki görev, yetki ve sorumluluklarınız nelerdir?

2. Hangi konularda danışmanlık yapmaktasınız? Bu alanlarda hangi eğitim ve yetkinliklere sahipsiniz?

3. Anadilinizin Türkçe olmasından dolayı Türk basını ile ilişkileri yürüttüğünüz öne sürülüyor. Tüm yayın organlarına eşit mesafede yaklaşmak yerine neden sadece bir-iki yayın organıyla çalışıyorsunuz? Bu yayın organlarını hangi kriterlere göre seçtiniz? Diğerlerini neden göz ardı ediyorsunuz?

4. Yeni Hareket Gazetesini özellikle desteklemenizin sebebi nedir? Bu gazeteyi diğer gazetelerden ayıran özellikler nedir? Bu gazeteye havale edilen miktarları nasıl açıklıyorsunuz?

5. Bu gazeteden dolayı FPÖ, 2016 yılında Viyana belediyesinin sunduğu bir önergede Belediye’in bu gazeteye 70 bin€ reklam verdiğini iddia etti. Bu iddiaya yönelik açıklamanız nedir?

6. Türkiye gezinizde size aralarında adı geçen gazetenin temsilcisinin olduğu sadece iki gazeteci eşlik etti. Neden sadece bu ikisi? Diğer gazete ve yayın organları hangi konularda eksik kalıyor?

7. Bu gezilerin seyahat ve konaklama masraflarını kim karşılıyor?

8. Bazı restoranlarda organize edilen yemekli toplantıları SPÖ mü karşıladı yoksa siz kendi cebinizden mi karşıladınız?

9. Türkiye gezinizde kendinizi müsteşar ya da belediye başkan yardımcısı olarak tanıttığınız iddia ediliyor. Bu iddialar hakkında ne söylemek istersiniz?

10. Siyasi hedefleriniz nelerdir? Türkiye kökenli bir siyasetçi olarak son zamanlarda artan ayrımcı politikalara karşı toplumun yararına hangi katkıları sunmak istiyorsunuz?

11. Türk kökenli siyasetçiler arasında neden belediye başkanı ile görüşmeye hakkı olan tek siyasetçi sizsiniz?

12. Partinizin (SPÖ) 2020 yılında sadece size ayırdığı 100 bin avroluk bütçeyi partinizden bağımsız olarak bazı yayın organlarına reklam vererek kendi çıkarınıza kullandığınız iddia ediliyor. Bu iddialar hakkında ne söylemek istersiniz?

13. Partinizin (SPÖ) 2020 seçimlerinde size yüksek bir bütçe ayrıldığı halde diğer Türk kökenli adaylara bütçe ayrılmadı, sizin ayrıcalığınız nedir? Bu iddia hakkında ne söylemek istersiniz?

14. 2020 seçimlerinden önce sizin ve Viyana Belediyesi hakkında yaptığımız yayınların ardından Viyana Belediyesinden  reklam alamadık. Eleştirel yayınlarımızın bu konudaki etkisi neydi?

15. Yabancı basından sorumlu olarak bağımsız bir yayın çizgisi izleyen Brücke dergisi ile neden işbirliği yapmıyorsunuz?

16. Türkiye’den gelen belediye başkanlarıyla ve milletvekilleri ile buluştuktan sonra Avusturya’daki siyasi çalışmalarınızı sürdürmenizin, Türk siyasetini Avusturya siyasetine karıştırılması olduğunu düşünmediniz mi?

17. Türk siyasetini Avusturya siyasetine karıştırarak Avusturya’da yaşayan Türklere zarar vermiş olmuyor musunuz?

Die mobile Version verlassen