Ağrı Nedeni Tedaviden Önce Gelir

Doktor kontrolü dışında bilinçsizce kullanılan ağrı kesici ağrıyı baskılayarak hastalık tanısı konulamamasına veya atlanmasına neden olabilir. Oysa ağrı nedeninin araştırılması tedavisinden önce gelir. Çünkü kişi ve hastalığın durumu, beraberinde olan hastalık ve kullandığı ilaçlara göre tercih edilecek ağrı kesici grubu ve dozu değişir. 

Dr. Şeref Kâmil Basmacıoğlu
İç Hastalıkları Uzmanı

Ağrı oluşmuş veya oluşmakta olan bir doku hasarından kaynaklanan, hoş olmayan duyu ve duygusal deneyimdir. Vücudun her yerinde yaygın ya da tek bir yerde bölgesel olarak da hissedilebilir. 

Doktor kontrolü dışında bilinçsizce kullanılan ağrı kesici ağrıyı baskılar, hastalık tanısı konulamaması veya atlanmasına neden olabilir. Ağrı nedeninin araştırılması tedavisinden önce gelir. Diğer ilaçlarla ve mevcut sağlık durumla nasıl etkileşebileceği, ne tür yan etkilerinin olabileceği, bu durumda neler yapılması gerektiği, kullanırken uyulması gereken özel kurallar olup olmadığı mutlaka bilinmelidir. Bilinçsiz kullanımda bulantı, kusma, tansiyon yükselmesi, kalp damar sistemi ile ilgili çok sayıda sorunlar görülebilir.

Ağrının yeri ve şiddeti, çeşit ve kullanım şekli için önemlidir

Ağrıyı dindirmek için bölgesel uygulamaların yanı sıra ağrı kesici ilaçlar da kullanılabilir. Bu ilaçlar genel olarak ‘analjezikler’ olarak adlandırılır. Ağızdan tablet, dil altı, damla veya şurup, vücuda etkileri için damardan, kas içi, cilt üzeri veya fitil şeklinde uygulanabilir. Bölgesel etki içinse cilt altı, sinir yakınına iğne, yakı, cilt üzerine sprey, krem, jel gibi çok çeşitli kullanım şekli söz konusudur.  

Baş, diş, adet, eklem veya kemik gibi ağrının yeri-şiddeti değişkenlik gösterebilir. Ağrının şiddeti daha önce yaşanılan tecrübeler üzerinden kıyaslama yapılarak değerlendirilebilir. Bireyde ağrının yeri ve şiddetine göre stres, gerginlik, hareket sınırlanması, solunum kısıtlanması, idrar tutulması, barsak hareketlerinde kısıtlanma, bulantı, kusma, tansiyon yükselmesi, kalp damar sistemi ile ilgili sorunlar da görülebilir. Ağrı kesicilerle cevap alınamayan uzun süreli ağrılar depresyona da neden olabilir.

Başkası için şifa olan, diğeri için kötü olabilir

Ağrı kesiciler arasında en sık kullanılanlar aspirin, parasetamol içeren kas ve eklem ağrılarına etkili olan, steroid yapısında olmayan kas iskelet sisteminin iltihabi olayları azaltan (nonsteroid antiinflammatuar) ilaçlar gelir. Gerekli durumlarda doktor önerisi ile tavsiye edilen biçimde alınmalıdırlar. Tek doz olarak başlanılmalı, gerektiğinde basamaklı artırılmalıdır. Herhangi birinin ağrıyı kesmesi durumunda en uygun tedavi olduğu düşünülmemelidir. Başkası için çok etkin ağrı kesici diğer kişi birçok problemin başlangıcı olabilir. Doktorun belirttiği süre ve doz, alım aralıkları ve aç veya tok kullanım şekli etkinliği açısından çok önemlidir. 

Nezle-grip ilaçlarının içinde çok yaygın kullanılan ağrı kesici, ateş düşürücü etkileri olan parasetamollerdir. Çocuk ve gebelerde kullanılsa bile uygun olmayan dozların karaciğer ve üriner sistem üzerinde ciddi yan etkileri olabilir. Alkol kullanan kişilerde normal dozlar bile karaciğer üzerine olumsuz etkilere sahiptir. Uzun süreli ve uygun olmayan dozları ciddi yan etkilere yol açabilir.

Kan hücrelerini olumsuz etkileyebilir

Aspirin başta olmak üzere anti romatizmal adı verilen ilaçlar özellikle mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olan kişilerde mide kanaması, ülserin derinleşmesi ya da hastalığın yeniden başlamasına neden olabilir. Kanama-pıhtılaşma sorunları olan kişilerde hayatı tehdit edebilecek kanama, hayati organlarla ilgili damalarda pıhtı oluşması, bunlara bağlı damar tıkanıklarına neden olabilir. Astım krizlerini tetikleyebilir, böbrek bozukluğu olan kişilerde durumun kötüleşmesine yol açabilir, mesane yapısını etkileyebilir. En önemli yan etkilerinden biri de kan hücreleri özellikle de kemik iliği kan hücrelerini olumsuz etkileyebilmeleridir. Kandaki kırmızı ve beyaz kürelerin veya pıhtılaşmaya yardımcı trombosit denilen pulcukların biri, birkaçı veya hepsinin sayı ve işlevleri bozulabilir.

*Ağrı kesicilerin önemli kısmı gebelerde kullanılmaz.

*Yaşlılarda ise düşük dozlarla başlanmalı, hastanın diğer ilaçlarıyla birlikte kullanımları değerlendirilmelidir.

*Karaciğer, böbrek hastalarında gerektiğinde kullanılacak şekilde ve dikkatle seçilmeleri önemlidir.

*Alerji öyküsü olan ya da bu yapıya sahip kişilerde ağrı kesicileri kullanırken çok dikkatli olunmalıdır.

Branş doktoru gözetiminde kullanılmalıdır

Kronik ve şiddetli ağrısı olanlarda 2. Grup adı verilen depresyon, anksiyete ve epilepsi tedavisinde de kullanılan bazı ilaçları eklemek gerekebilir. Bu grup ilaçlar ağrının hissedilme eşiğini artırarak ağrıdan rahatsız olma derecesini azaltır. Sakinlik, hareketlerde yavaşlama, uyku hali, kabızlık gibi bazı yan etkilere yol açabilir. Genelde bağımlılık yapmazlar. Ama zaman içerisinde aynı etkinliği korumak için doz artımı gerekebilir. Ağrı ile ilgili branş doktorları ile başlanmalı, doz düzenlemesi veya uygun şekilde sonlandırılması yapılmalıdır. Bazıları farklı amaç ya da suistimal edilmeleri nedeni ile yeşil reçete ile alınabilmektedir.

Doktor kontrolünde kırmızı ya da yeşil reçete

Kronik ve/veya şiddetli ağrı, cerrahi operasyon veya travma sonrası, kanser hastalarının ağrılarının bir kısmında morfin benzeri opioidler denilen ilaçlar kullanılmaktadır. Opioidlere “narkotik analjezikler” de denilir. Güçlü ağrı dindirici etkileri vardır. Bağımlılık yapma potansiyelinin yanı sıra suiistimal edilebilecekleri bilinmelerine rağmen klinisyenler tarafından bu ilaçlardan daha etkin bir çözüm olmaması nedeni ile kırmızı reçete ile reçetelendirilir.

Narkotik analjeziklerin hepsinde az veya çok, ilaç bağımlılığı yapma potansiyeli vardır. Solunum durması, koma, kabızlık, tansiyon düşmesi, kaslarda sertlik gelişmesi, idrar tıkanıklığı, safra kesesi kasılmaları, bulantı, kusmalara yol açabilir. İmmün direncini bozabilir, yara iyileşmesini geciktirir.

Genç hastalarda bu grup ilaçlar tedavi amacıyla verildiğinde dahi kötü ve yanlış kullanımı riskinde bir artış eğilimi söz konusudur. Gençlerin bu ilaçların yan etkileri, bağımlılık yapma potansiyel ve diğer olumsuz etkileri yönünden de iyi eğitilmeleri gerekir. Doğru kullanıldıklarında ağrı kesiciler hayatı kolaylaştıran, sıkıntıları azaltan, zor dönmeleri rahat atlatmayı sağlayan güvenilir ilaçlardır.

Ağrı kesiciler bilinçsiz kullanımda kalp krizi, felç, karaciğer, böbrek ve kalp yetmezliği, hipertansiyon, gastrit vb. hastalıkları konusunda riski attırabilir, vücutta bağımlılık oluşturabilir. Endikasyon olmadan kullanılmaması ve mutlaka hekim kontrolünde alınmalıdır.

Die mobile Version verlassen