Kultur

Mevlana bir aşk şarabı idi, Şems ona kadeh oldu!

Mevlana, Şems ile Konya´da buluştuğu zaman tamamıyla kemale ermiş bir şahsiyetti.

Şems, Mevlana´ya ayna oldu. Mevlana, Şems’in aynasında gördüğü kendi eşsiz güzelliğine hayran oldu. Diğer bir ifadeyle Mevlana, gönlündeki Allah aşkını Şems’te yaşattı. Mevlana’nın Şems’e olan sevgisi, Allah´a olan aşkının ölçüsüdür.

Çünkü Mevlana, Şems’te Allah cemalinin parlak tecellilerini görüyordu. Mevlana açılmak üzere olan bir güldü. Şems ona bir nesim oldu. Mevlana bir aşk şarabı idi, Şems ona kadeh oldu. Mevlana zaten büyüktü, Şems onda bir gidiş, bir neşve değişikliği yaptı.

Allah dostu bu iki zat, ayrı düşmüşlerdi…

Şems; “Artık buralarda durulmaz“ dedi dostuna, acıtmaya başlamıştı gül bahçesini, dikenliklerden atılmaya başlayan taşlar. Şems, Mevlana’yı ateşledi, ama karşısında öyle bir volkan tutuştu ki, alevleri içinde kendi de yandı.

Ve Mevlana, çıkan dedikodularla Konya´dan ayrılan Şems’e aşağıdaki şiiri ile şöyle seslendi:

“ETME”

Duydum ki, bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yad eller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harap olmuş, ziyan olmuş senin için
Bizi öyle harap, öyle ziyan ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ile yokun üstünde olan
Sen varlık sahasını terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Âşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hasret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğin içinde zehir dokunmaz bize
Sen zehri şeker, şekeri zehir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen, hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.

Yazan: Nisan Kılıç

Ähnliche Artikel

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"