Daha önce de olduğu gibi bu sayımızda da İGGÖ başkanı Ümüt Vural’a sorularımızı yönelttik ve kendisi bu sefer de röportaj talebimizi karşılıksız bırakmayı tercih etti.
Bu suskunluğun bir kaçış olduğu fikrine kapılmak istemiyoruz tabi ama sayın Ümit Vural da bilmelidir ki, bu kaçışın sonu yok. Biz halka karşı sorumlu gazetecilik anlayışımız ile her zaman sormaya ve okurlarımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz.
IGGÖ içe kapanık, şeffaf olmayan ve sorunlara da gerçekçi ve köklü çözümler bulamayan bir kurum olarak varlığını devam ettiriyor. Halktan ve çözümden bu kadar uzak bir kurum olarak geçtiğimiz günlerde İslam Vergisi fikri ile gündeme geldiler, hemen arkasından da bütün eyaletlerde büyük bir cami açılması söylemleri ile kendilerinden söz ettirdiler.
Röportajımızda da sormuş olduğumuz camilerde imam istihdam eksikliği, başörtüsü yasağı gibi önemli konular için çözüm üretememişken, yeni bir proje (tahminimize göre cami projesi ile ilgili ufacık bir araştırma bile yapılmış değil) ile kendilerinden söz ettirmeleri de anlaşılır gibi değil. Hakkıyla temsil edilemeyen, henüz kendi masraflarını bile karşılamakta zorlanırken, hiçbir bütçe planlaması dahi olmadan büyük projelerden bahseden, bünyesindeki cami ve derneklerde dahi adı anılmayan bu kuruma söz hakkı vermekten ve cevaplarını yayımlamaktan mutluluk duyarız.
Kendilerine göndermiş olduğumuz metni ve yönelttiğimiz soruları hiç değiştirmeden olduğu gibi yayımlıyoruz.
Sayın Ümit Vural, geçtiğimiz aylarda da başkanı olduğunuz IGGÖ’ye röportaj soruları gönderdik, gazetemizde kurumunuza dair yazılar yazdık. Maalesef ne sizden ne de kurumunuzdan bir geri dönüş alamadık. Göreve başladığınız dönem yapmış olduğunuz basın toplantısında faaliyetleriniz hakkında bilgi vereceğinizi söylemiştiniz. Bu güne kadar basın olarak ne bir davet aldık ne de bir bilgilendirme ile karşılaştık.
Üzülerek belirtmek isteriz ki IGGÖ bünyesindeki dernekler ve camiler, kendi çabaları ile ayakta durmaya ve kendi çözümlerini üretmeye çalışıyor. Olması gereken bir bütün olarak hareket etmek ve çalışmak diye düşünüyoruz. Kurumunuzun bu konuda pasif kaldığını gözlemliyoruz. Daha önceki yazılarımızda da belirtmiştik, bünyenizdeki cami ve derneklerde IGGÖ’yü tanıtan hiçbir broşür ya da afiş gibi tanıtım materyalleri bulunmuyor. Halkın büyük bir çoğunluğu sizden haberdar bile değil.
Röportaj sorularımıza cevap vermemeniz, bizde eleştiriye ve gelişime açık olmayan bir yapı olduğunuz fikrini uyandırıyor. Açıkça ifade edebilir misiniz lütfen, eksiklerinizin gün yüzüne çıkması kaygısı ile mi pasif kalmayı tercih ediyorsunuz ?
Brücke Gazetesi olarak okuyucularımızı bilgilendirmek için sizlere yeniden sorular sormak istiyoruz. Geçen sefer olduğu gibi sorularımıza cevap alamayıp sadece kendi yorumlarımızı ve sorularımızı yayımlamak yerine, kurumunuz adına vereceğiniz cevapları yayımlamaktan büyük mutluluk duyacağımızı da belirtmek isteriz.
1-Bünyenizdeki Cami ve Derneklerde kurumunuzu tanıtan materyaller neden bulunmuyor? Halktan uzak kalmayı özellikle mi tercih ediyorsunuz?
2- Gerek sosyal medya hesaplarınız gerekse web sayfanızda sadece Almanca dilinin kullanılmasının yetersi olduğunu ve diğer dillerinde bulunmasının faydalı olacağını geçmişteki yazılarımızda belirtmiştik. Hizmet verdiğiniz kitlenin Almanca’ya hakimiyetinin çok az olduğunu bile bile hala bu anlamda bir değişiklik yapmıyor olmanızın sebebi nedir? Birkaç dilli bir web sayfası ve sosyal medya yayınları çok daha faydalı olmaz mı?
3- Kurumunuzun Avusturya’da bulunan Müslüman kökenli göçmenlere ait olan diğer sivil toplum kurumları ile ilişkileri nasıldır? Gördüğümüz kadarı ile hiçbir STK ile bir çalışmanız bulunmuyor. Yaşanan sorunlara hep birlikte çözüm aramanın, istişare toplantıları yapmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz. Neden bu kurumlarla yakın ilişkiler içinde olmaktan kaçınıyorsunuz?
4- Yeni yasa ile imamların istihdamı artık Avusturya’da yapılacak. İmam aylıklarının ödenebilmesi için Müslüman göçmenlerin vergi ödemesine dair bir öneriniz var. Böyle bir uygulamanın olabilmesi için Avusturya devleti tarafından yasa çıkarılması gerek. Peki böyle bir kanun çıktığında henüz varlığınızdan bile haberi olmayan Müslüman halklar bunu kabul edecekler midir? Bu vergiler ya da aidatları siz halktan mı, camilerden mi talep edeceksiniz?
5- İslam yasası 2015 yılında onaylandı. O tarihten itibaren de vizesi biten imamlar Türkiye ye gönderilmeye başlandı. Bu 4 yıl süre içinde çözüme dair girişimleriniz olmuş mudur? Eğer bu tarz girişimleriniz olmuş ise neden bu bilgileri kamuoyu ile paylaşmıyorsunuz?
6- Şu anda camilerimizde kaç tane imam eksiği vardır ve bu eksiklikler ne şekilde tamamlanmaktadır?
7- İstihdam edilecek olan imamların hangi özelliklere sahip olması gerekmektedir? Hangi okulu bitirmiş olan adaylar, hangi şartlarda işe alınacaktır?
8-Avusturya’da yaşayan bütün Müslüman göçmenleri temsil eden kurum olan IGGÖ’nün ayrıca Kültür bakanlığı ile ortak çalışmalar yapması, toplantılar düzenlemesi, çözüme yönelik projeler üretmesi gerekmez mi? Kültür Bakanlığı’nın sizin uğraşlarınıza rağmen çözümden çok engel oluşturduğu yönünde bir algı yaratıldı, bu engeller nelerdir? Kurumunuzun çözüme yönelik önerileri ve karşısında aratılan engelleri neden duyurmuyorsunuz?
9-Karnelerdeki IGGÖ ifadesinin değiştirilmesi için mahkemeye başvuru yaptığınızı duyurmuştunuz. Araştırmalarımız sonucunda başörtüsü yasağıyla ilgili hukuki bir adım atmadığınız bilgisine ulaştık. Bu süreçte 80.000 EURO ya yakın bağış topladığınız biliniyor, başörtü yasağına dair hukuki bir süreç başlatmama sebebiniz maddi imkansızlıklar mıdır? Değilse neden bir dava açılmamıştır?
10-“Bütün eyaletlere büyük bir cami yapılması” konusunda bir beyanatınız var. Şu anda Avusturya’da yaşayan Müslümanların en büyük sorunu cami olmaması mıdır? Karnelerdeki IGGÖ ifadesi, başörtüsü yasağı, imamların çalışma vizesi yenilenmemesi ve imam istihdam sorunu çözülememişken, bu sorunların çözümüne dair bir açıklamanız dahi bulunmazken yeni bir proje ile gündemde olmanız ne kadar doğru?
11- Gündeme getirdiğiniz bu camilerin bütçesi ne kadar ve bu bütçeyi ne şekilde karşılamayı planlıyorsunuz?
Tarafınıza yöneltmiş olduğumuz sorularımız yanıtlamanızdan ve gazetemizde yayımlamaktan büyük mutluluk duyarız. Sorularımıza cevap alamadığımız taktirde de, bu şekilde yayımlamak zorunda kalacağımızdan söz hakkınız her zaman saklıdır.
İyi çalışmalar.
Dileklerimiz ve saygılarımızla
