FrauenKulturTürkçe

Çocuk ve Kadına vurulan her tokat geleceğe indirilen bir Darbedir

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak kabul edilen 25 Kasım tarihi Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kararı ile 1999 yılında bu ismi almıştır. Bugünün hikayesi ise çok acı bir hikaye, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele eden 3 kız kardeşin (Mirabel Kardeşlerin) yaşamlarını haince bir tecavüz ve vahşetle kaybettikleri o hikaye. O iğrenç günden sonra dünyanın dört bir tarafından kadınlar, her 25 Kasım´da alanlara çıkıyor, şiddete karşı seslerini yükseltiyor.

Her gün gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında ve diğer tüm iletişim araçlarında, kadınlara yönelik tacizle, eziyetler, sonu ölümle biten tekme tokat şiddetlerle dolu bir çok sayfa veya haber görüp okumaktayız.

Kabul edilebilir olmayan bu durum bütün dünya üzerinde ciddiyetle durulması gereken sosyal bir olgu olarak ele alınmak zorundadır.

Kadının şiddeti yoğun olarak yaşaması, tüm toplumu etkileyen ağır sonuçları da beraberinde getirmektedir. Şiddeti yaşayan kadınların çocukları da ya istismar edilmekte ya da o şiddeti bizzat yaşamaktadır. Ya da en azından görgü tanıkları olduklarından o bile bir yerde onlara bir ömür yetmektedir. Yapılan araştırmalara göre bu çocukların %85´inin şiddetin potansiyel uygulayıcıları ya da kurbanları olarak yetiştikleri tespit edilmiştir. Görüldüğü gibi bu oran gerçekten ürkütücü…

Örneğin Türkiye’de bir çok yasa çıkarılmasına rağmen şiddetin önüne geçilmedi. Demokrasinin kalesi olduğunu iddia eden Avrupa’da da aynı durum var. Yasalar veya dernekler elbette önemlidir. Ama asıl dikkat edilmesi gereken ise bütün bunlara rağmen şiddetin boyutunun düşmemesidir.

Günümüzde çalışan kadın hem iyi bir eş hem iyi bir anne hem de iş dünyasında başarılı bir eleman ya da yönetici olmak zorundadır. Şöyle düşünelim bir kadın ne kadar iyi bir iş kadını olsa da kendi parçası olan çocuğunu asla ihmal etmeyecek, ona gerektiği tüm ilgiyi gösterecektir. Daha iyi bir gelecek için annelerin çocuklarına sahip çıkması gerekir. Çünkü her kadın ya da erkek bir başka kadının sorumluluğu altındadır.

Her anne bir mekteptir. “Cennet ayaklarının altındadır“ dediğimiz annelerimiz de birer kadındır. En azından bunu düşünerek davranışlarımızı ayarlayalım. Yüce Kitabimiz Kuran-i Kerim’de de kadınlar hakkında birçok yerde değinilmekte ve ayrım yapılmadan kadınlara da doğru düzgün davranılması gerektiği belirtilmektedir.

Şunu unutmayalım ki Çocuk ve Kadına vurulan her tokat geleceğe indirilen bir darbedir. Ailelerimiz içerisinde her kavga ve her büyük tartışma çocuklarımızın ruhsal gelişimine çok kötü bir yönde etki göstermektedir. Aile içerisinde şiddet yalnızca eşe değil çocuklara da yapılmakta bununda toplumda derin yaralar açtığı gözlemlenmektedir. Kadınlarımız ve çocuklarımız geleceğimizdir, geleceğimize atacağımız her tokat kendi yüzümüze dönecek bir yumruk darbesidir bunu unutmayalım.

Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı çıkacağız.

Yazar: Nisan Kılıç

Ähnliche Artikel

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"