PolitikTürkçe

Avusturya Anayasa Mahkemesi beklenen Çifte Vatandaşlık kararını açıkladı!

Peki, bundan sonra yapılması gerekenler nedir?

Geride bıraktığımız yılın son ayında Avusturya’daki Türk kökenli vatandaşları ilgilendiren en önemli olay, hiç şüphesiz Anayasa Mahkemesi’nin çifte vatandaş olduğu iddia edilen Türk kökenli bir kişinin vatandaşlıktan çıkarılması kararını bozması oldu. Avukat Kazım Yılmaz’ın müvekkili adına uygulamaya yönelik yaptığı itiraz Avusturya Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Anayasa Mahkemesi, kişilerin adlarının kaynağı belirsiz seçmen listelerinde geçmesinin kanıt olarak kabul edilmeyeceğini öne sürerek ve listede ismi geçen kişilerden tekrar Türk vatandaşlığına geçmediklerinin kanıtlanmasının istemesinin, anayasa önünde her vatandaşın eşit muamele görmesi gerektiği hükmüne aykırı olduğunu belirtti ve Viyana İdare Mahkemesi tarafından verilen vatandaşlıkların elinden alınması kararını bozdu.

Emsal oluşturan bu karar vatandaşlıkları elinden alınan Türk kökenli kişiler için, pasaportlarının tekrar geri iade edilmesi adına yeni bir umut oldu.

Yapılan Şikayetler ve İdare Mahkemesi’nin Vatandaşlık İptal Kararı

2017’nin Mayıs ayında Özgürlükçü Parti (FPÖ) tarafından İçişleri Bakanlığı’na içerisinde on binlerce Türk kökenli Avusturyalının bilgilerinin olduğu listeler içeren, kaynağı belirsiz bir excel dosyası iletilmişti. Bu listelerde adları geçen şahısların çifte vatandaşlığa sahip olduğu iddiasını içeren şikayetler üzerine Viyana Eyalet Mahkemesi, zan altında bulunan kişilerden çifte vatandaş olmadıklarını kanıtlamasını istemiştir.

Talep edilen nüfus kayıt örneklerini Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu’ndan veya Ankara’daki yetkililerden sanık olan şahıslar tarafından alınamaması üzerine İdare Mahkemesi bu listeleri kanıt olarak görmüş ve bunun sonucu olarak Viyana’da 34, Avusturya genelinde ise 85 Türk kökenli şahsın Avusturya pasaportuna el koymuştur. Bunun üzerine yapılan temyiz başvurusunda mahkeme yurt dışı seçmen listelerini delil kabul etti ve temyizi  geri çevirerek tüm itiraz yollarını kapadı.

Anayasa Mahkemesi’nin Sürece Dahil Oluşu

İdare Mahkemesi’nin verdiği karardan mağdur olanlardan biri de 1960 yılı Türkiye doğumlu bir şahıstı ve 20 yılı aşkın Avusturya vatandaşıydı. Kendisinin de isminin listede geçmesi sebebiyle Göç, Vatandaşlık ve Nüfus İşleri Dairesi (MA35) tarafından şahsın Türk vatandaşı olmadığını kanıtlaması istendi.

Ancak kendisi Türk vatandaşı olmadığı için ne Türkiye Cumhuriyeti Viyana Başkonsolosluğu ne de Türkiye’deki merciiler tarafından herhangi bir nüfus kaydı verilemedi.  Bunun sonucu olarak İdare Mahkemesi şahsın isminin geçtiği seçmen listesini kanıt saydı ve şahsın pasaportuna el koydu. Şahsın avukatı Kazım Yılmaz şikayette bulunduğu Anayasa Mahkemesi’ne, kanıt olarak sayılan listelerin gerçekliğinin ve açıklanamayan kaynağının şüpheli ve belirsiz olduğu ifade etti ve liste-lerin kanıt değil sadece varsayım olabileceğini ekledi.

Anayasa Mahkemesi’nin Kararı

Anayasa Mahkemesi’ne göre, İdare Mahkemesi bu karar ile anayasa önünde tüm vatandaşların eşitliği ilkesine aykırı bulunmuştur. İdare Mahkemesi’nin anayasal alana müdahale eden keyfi davranışları yasal bir durumun yanlış anlaşılmasına, herhangi bir soruşturma faaliyetinin ihmal edilmesine ve dosyanın içeriğinden anlamsız şekilde ayrılmasına yol açmıştır. Ayrıca iddia sahipleri suçlamaları kendileri ispat edeceği yerde suçlanan şahıslara mektup gönderip, Türk vatandaşı olmadıklarına dair resmi belge getirmelerinin istenmesi iddia edilen suçlamaların, işleyen sürecin ve çıkan kararın güvenilir olması konusunda şüphelere yol açmıştır.

Olmayan bir şeyi ispat etme sürecinde vatandaşlar maddi ve manevi yük altına girmiş ve nitekim T.C. Viyana Başkonsolosluğu veya Ankara’daki merciiler, bu şahıslara nüfus kayıt örneğini Türk vatandaşı olmadıkları için vermemiştir. Süreç sonucunda Anayasa Mahkemesi, kaynağı belirsiz bir şekilde iddia olarak sunulan excel dosyasının hiçbir şekilde içeriğinde kişisel bilgileri geçen bir şahsın Türk vatandaşı olmasına kanıt olmayacağı ve bunun o şahsın elinden Avusturya vatandaşlığının alınmasına yol açamayacağını öne sürmüştür. Bununla birlikte tüm vatandaşların anayasa önünde eşitliği ilkesinin zedelendiğini belirtip, bu sebeple bulgunun başka şikayetlere cevap vermek zorunda kalmadan iptal edilmesi gerektiğine karar vermiştir.

Cumhurbaşkanının Konuya İlişkin Açıklaması

Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in bu konu üzerine yaptığı açıklamada kişilerin vatandaşlığını kaybetmesiyle sonuçlanmış dosyaların yeniden açılıp incelenmesinden yana olduğunu belirtip, kesinliği olmayan kanıtlarla verilebilecek herhangi bir kararın çok kötü sonuçlara sebep olacağını ifade etti.

Eyaletlerde Durum

Öncelikle Avusturya’da Federal devletlere bağlı olarak sonuçlar farklı olabiliyor. Sözgelimi  çifte vatandaşlık şüphesinin incelendiği 18000 civarı vakaya ev sahipliği yapan Viyana’da kanıtların ortadan kalktığı ve da-vaların yeniden görüleceği havası hakim. Verilen kararlar Özgürlükçü Parti (FPÖ) tarafından sunulan listeye dayanıyorsa bu prosedürler durdurulacak ve etkilenen kişiler önümüzdeki süreçte durumun yasal olarak kesinleşmesi için Viyana Eyaleti ile iletişime geçecekler.

Keza Steiermarkt’ta da verilen kararların tekrar inceleneceğini, üç yasal olarak bağlayıcı zarar kararı olduğunu ve aynı Viyana Eyaleti’nde olduğu gibi Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara göre yargılamaların çoğunun durdurulacağını eklendi. Viyana’nın aksine bazı eyaletlerde yasal olarak sınır dışı edilen kişilerin Avusturya pasaportunu geri alıp almayacağı henüz belli değil. Yukarı Avusturya’da da Özgürlükçü Parti (FPÖ) kanadı listenin hala şüpheli zeminler oluşturduğuna dair bir ipucu olarak görüldüğünü belirtti ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın halihazırda karar verilen davalara etkisinin olmadığını vurguladı.

1- Mektup Alan Vatandaşların Yapması Gerekenler

Olası bir durumda İdare Mahkemesi eğer size çifte vatandaşlığa sahip olduğunuz iddiasıyla itham yazısı yolluyor ve sizden Türk vatandaşı olmadığınıza dair  nüfus örneğini Türkiye’deki yetkili  mercilerden almanızı istiyorsa buna tepkisiz kalmayıp,  Avusturya’ya kayıtlı, güvendiğiniz bir avukatla görüşerek iddiayı reddedip, listenin doğruluğuna itiraz edip ve soruşturma sürecinin durdurulmasını Almanca olarak yazılı bir dilekçeyle belirtip gönderebilir.

2- Davaları Devam Eden veya Sonuçlanmış Vatandaşlar

Emsal oluşturan bu karar üzerine, daha önce vatandaşlıktan atılmış olan kişiler avukatları aracılığıyla bulundukları eyalette yetkili mercii-ye (MA35) başvurmalılar. Anayasa Mahkemesi’nin red kararını gerekçe gösterip, pasaportlarını geri istemeliler. Soruşturmaları devam eden kişiler de aynı şekilde kararı gösterip soruşturmanın sona ermesini talep etmeliler.

3- Anayasa Mahkemesi’nin Bu Kararının Önemi

Anayasa Mahkemesi ve İdare Mahkemesi ayrı ayrı kararlar veren ve cevaplaması gereken farklı soruları olan mahkemelerdir. İdare Mahkemesi, alt mahkemelerin hata yapıp yapmadığını kontrol ederken Anayasa Mahkemesi ise ilgili kişinin anayasal olarak güvence altına alınmış bir hakkın ihlal edilip edilmediğiyle ilgilenir.

İdare Mahkemesinin, anayasa hakiminin kararını beklememesi, Anayasa Mahkemesi’ne bağlı olmaması sebebiyledir. Basitçe söylemek gere-kirse, Anayasa Mahkemesi daha önce tartışmalı bir isim listesinin kanıt olarak sunulduğu bir durumla karşılaşıp, karar vermediği için İdare Mahkemesi listenin delil olarak kullanılmasının temel haklara aykırı olacağını bilemedi. Çifte vatandaşlık hakkının yasak olduğu Avusturya’da bu yaşanılan durum ve karar, gelecekte karşılaşılabilecek benzeri olaylarda ortaya çıkacak bir prosedüre karşı uygulanacak bir kılavuz görevi görmektedir.

Devlet daireleri hala Özgürlükçü Parti tarafından dağıtılan bu listelerin çifte vatandaşlığa dair bir kanıt oluşturup oluşturmadığını tartışıyor. Anayasa Mahkemesi’nin yargıçları ise tartışmalı isim listesinin uygun bir delil olmadığını ortaya koyuyor.

Durumdan etkilenen kişilerin adlarının listede olmasının, bu şahısların Türk vatandaşlığına sahip olduklarına dair bir kanıt sunmadığı gibi kimsenin basit sebeplerle ülkeden kovulmasını geçerli bulmuyor. Mahkemeye göre Türk vatandaşlığına sahip olmadığına dair kanıt bulmak makamların görevidir, durumdan etkilenen vatandaşlar sadece yetkililere yardım etmek zorundadır.

4- Türk Vatandaşı Olmadığına Dair Nüfus Kayıt Örneği İstemi

Ceza Kanunu’nun 27. maddesi 1. fıkrası anlamı dahilindeki karar için şikayette bulunan İdare Mahkemesi, iş birliği yapma görevinin bir parçası olarak Türk vatandaşlığına sahip olmadığına dair Türkiye’deki mercilerden veya Türkiye Cumhuriyeti Viyana Başkonsolosluğu’ndan Nüfus kayıt örneği temin edilmesi istenmiştir.

Lakin bu kurumlar, nüfus örneği isteyen şahsın Türk vatandaşı olmadığını öne sürüp istenilen belgeleri vermemişlerdir. Yaşanılan süreçte maddi ve manevi olarak olumsuz etkilenen vatandaşlar nüfus kayıt örneği temin edemedikleri için, İdare Mahkemesi tarafından Türk vatandaşı olmadıklarını ispat edemedikleri kanısına varılmış ve pasaportlarına el koyulmuştur. Bu kararı bozan Anayasa Mahkemesi’ne edilen itirazlardan birini içeren bu durum vatandaşlar lehine aşılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından iddiayı ispat etmesi gerekenin makamlar olduğu, vatandaşların böyle bir yükümlülüğünün olmadığına kanaat getirmiştir.

5- Vatandaşlıktan Çıkarılan Şahıslar Ne Yapmalı

Emsal oluşturan bu karar üzerine, daha önce vatandaşlıktan atılmış olan kişiler avukatları aracılığıyla bulundukları eyalette yetkili merciiye (MA35) başvurmalılar. Anayasa Mahkemesi’nin red kararını gerekçe gösterip, pasaportlarını geri istemeliler.

Autor: Mesut Can Ekici

Ähnliche Artikel

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"